Bağışıklık sistemi, hastalıklara karşı koruma yapan, patojenleri ve tümör hücreleri tanıyıp onları yok eden ve vücudumuzu, bakterilere, virüslere ve diğer yabancı maddelere karşı pek çok farklı mekanizma ile koruyan mükemmel bir sistemin bütünlüğüdür. Bağışıklık sistemi kalıtsal bağışıklık sistemi ve edinsel bağışıklık sistemi diye ikiye ayrılabilir. Kalıtsal bağışıklık sistem, organizmaya ait olan ile yabancı olanı ayırt eder ancak bir patojen (zararlı organizma) tipini diğerinden ayırt etmez. Bağışıklık sisteminin diğer mekanizması olan edinsel bağışıklık sistemi ise, organizmaya ait olan ile olmayanı ayırt eder ve farklı patojenlere ve yabancı moleküllere spesifik biçimde yanıt verir(1).
Bireysel savunmanın en önemli ögesi"bağışıklık sistemi” enfeksiyonlara karşı vücudumuzu korur eğer sürekli olarak yineleyen enfeksiyonlar tekrar ederse bağışıklık sisteminde bazı problemler olduğunu gösterir(2). Bağışıklık sistemin en önemli fizyolojik işlevi enfeksiyonları engellemek ve yerleşen enfeksiyonları ortadan kaldırmaktadır(3).
Çevremizde bulunan milyonlarca bakteri, virüs, mantar ve parazitlere karşı kendini savunduğu bu sistem toz, polen, iklim koşulları ve katı hijyen kuralları gibi birçok çevresel etmenlerden etkilenebilir. Bağışıklık sisteminin normalde yanıt vermemesi (tolere etmesi) gereken çevresel antijenlere (toz, polen, çimen vs.) verdiği yanıt sonucu ortaya çıkan reaksiyonlar alerjik reaksiyonlardır. Son yıllarda değişen iklim koşulları, teknoloji ve yoğun iş hayatı, stres ve endişe gibi çeşitli problemler alerjik reaksiyonların artmasındaki en büyük nedenlerin başında gelmektedir(4).
Görüldüğü üzere yaşam kalitemizi düşüren, neşeli ve mutlu bir yaşam sürmemizi kısıtlayan elimizde olmadan etkisi altına girdiğimiz çok sayıda sorunla etkileşim halindeyiz. Zayıflayan bağışıklık sistemimiz; mantar, bakteri ve virüsler gibi mikroplara karşı vücudumuzu savunmasız bırakmaktadır.
Bağışıklık sistemimizin zayıflamış olması başta kanser, akciğer, şeker hastalığı olmak üzere çok çeşitli hastalıklara maruz kalmamıza neden olmaktadır. Tedavisi çok zor olan ve vücudumuzda ağır hasar bırakan, yaşam sevincimizi azaltan birçok sorunla uğraşmak zorunda kalmaktayız.
Vücudumuzun Tanımadığı Kimyasallar Sağlımızı Tehdit Ediyor
Çevre tıbbı konusunda deneyimli bilim insanları, 15 Milyonun üzerinde kimyasalın hayatımıza girdiğini aktarmaktadır.
Hücrelerimizi besleyecek olan temiz hava solumuyoruz, kimyasallardan yorgun düşmüş bedenimizi dinlendirecek ve direnç kazandıracak temiz hava ve ortamlardan mahrum kalmış durumdayız.
Gıda Maddeleri Neleri İçeriyor?
Bilimsel araştırmalar sıkıntının boyutlarını gözler önüne sermektedir.
20 yıllık süre boyunca, Domateste artık, Kalsiyum(%63), Magnezyum(%29), Vitamin C(%72) ve Lycopin (%58) daha az bulunmaktadır. Meyve ve sebzelerde insan sağlığı açısından son derece önemli olan mineral ve vitamin miktarları çok azalmıştır.
Artık Muz %95 daha az Vitamin B6 içermektedir.
Elektrosmog/ Manyetik Dalga Kirliliği
İletişim çağının vazgeçilmezi internet ve benzeri elektronik sistemlerin yaydığı manyetik dalgalar vücudumuzun enerji akışını olumsuz etkilemektedir.
Şehir yaşamında ev veya iş yerinde ne kadar çok manyetik dalgaya maruz kaldığımızı biliyoruz.
Sağlığımızı olumsuz etkileyecek boyuta ulaşan internet kullanımı ‘’online bağımlılık’’ hastalık teşhisini haklı çıkartmaktadır.
Kan Dolaşımı Bozukluğu, Mikro Sirkülasyonun Aksaması, Bağışıklığın Zayıflaması Yaşam Kalitemizi Düşürüyor.
Derin nefes alamama, akciğerlerin yeterince oksijenle dolmaması, kaliteli nefes alamamak gibi nedenler; uykuya dalamama, derin uyku uyuyamama, kronik yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, neşesiz ve somurtkanlık, iş hayatında başarısızlık gibi çok yönlü sorunlara neden olabilmektedir.
Uçucu yağlar, buhar damıtma veya süperkritik akışkan ekstraksiyon sistemi ile ekstrakte edilen çok sayıda bileşen içeren, bitki kökenli, yüksek konsantrasyonlu, aromatik uçucu yağlardır. Uçucu yağların antimikrobiyal, antiinflamatuar, antioksidan, antikanser, anksiyete, antidepresan, analjezik ve antidiyabetik aktiviteleri araştırılmış ve yakın zamanda bildirilmiştir. Uçucu yağların bağışıklık sistemi uyarıcı etkilerine ilişkin bilimsel kanıtlar oldukça parçalıdır, ancak bazı uçucu yağların bağışıklık fonksiyonlarını geliştirme potansiyeli olduğu düşünülmektedir(5).
Bağışıklık aktivitelerine birden fazla mekanizma aracılık eder: uçucu yağlarındolaşımdaki lenfositlerin miktarını ve fagositik (vücudu tüm patojenlere karşı koruyan hücrelerdir) aktivitelerini artırarak bağışıklık sistemini uyardığı ve böylece bakterilere karşı etkinliklerinin iyileştirdiği bulunmuştur. Yapılan bir çalışmada, Ginseng uçucu yağların fagositik (vücudu tüm patojenlere karşı koruyan hücrelerdir) aktiviteyi güçlendirerek bağışıklık sistemini uyarıcı etkileri olduğunu göstermiştir(6).
Minerelax olarak her bir ürünü klasik ekstraksiyon yöntemlerinin aksine ileri teknoloji ürünü olan süperkritik akışkan ekstraksiyon yöntemi ile ekstrakte etmekteyiz; 4 yıllık Ar-Ge çalışmaları sonucunda Üniversite Sanayi İşbirliği çerçevesinde araştırmış olduğumuz bitkilerin özellikleri Selçuk Üniversitesi Analitik Kimya Araştırma laboratuvarlarında Prof. Dr. Hüseyin KARA hocamızın önderliğinde incelenmiştir.
Minerelax ürünlerinde su buharından elde edilen uçucu bileşenlerden ziyade yapısında vitaminler, steroller, vakslar, yağ asitleri ve diğer guruplar ihtiva ettiğinden dolayı elde edilen ekstrakt bitkinin tamamını kapsayabilmektedir. Fakat su buharından elde edilen uçucu bileşenler bitkinin belirli bir kısmını kapsamaktadır. Bu durum bitkinin etkinliğini kısıtlamaktadır çünkü her ne kadar su buharı ile elde edilen biyoaktif bileşenler arasında bitkinin etken maddesi ihtiva etse de yardımcı etken maddelerinin bazıları su buharı ile elde edilemediğinden dolayı etken maddelerin aktivitesi de dolayısı ile sınırlanmaktadır. Süperkritik akışkan ekstraksiyon yönteminde elde edilen ana etken maddenin yanında diğer yardımcı etken maddelerde yer aldığından dolayı elde edilen ürünün etkinliği artmaktadır.
Minerelax Olarak Sizler İçin 13 Bitki Karışımı İçeren Matmed Adlı Ürünümüzü Hazırladık.
Özellikle yaz aylarında mevsim geçişlerine bağlı olarak bağışıklık sistemimiz zayıflamaktadır. Bunun sonucunda çeşitli problemler ile karşı karşıya kalmaktayız. Yaz tatilinizi güvenle yapın, iklim değişimi ve klima yan etkilerinin yaz tatili keyfinizin bozmasına müsaade etmeyin. MatMed Ürünümüz eşsiz formu ile hep sizlerin yanındadır. Sprey başlık sayesinde kolay kullanıma sahiptir, gündelik yaşamda, iş hayatı, seyahat gibi yaşamınızın her anında kolay taşıyabileceğiniz ve kullanabileceğiniz tarzda hazırlanmıştır.
Ø Bağışıklık sisteminizi destekleyin
Ø Akciğerlerinizden balgam attırmayı destekleyin
Ø Mikrosirkülasyonunuzu destekleyin
Ø Yaşam Kalitenizi Arttırın
Ø Vücudunuzu Dirençli Hale Getirin
Ø Rahat Uyu, Güne Dinç Başla
Ø Dinç Kalk
Ø Derin Nefes Al
Ø Enerjik Bir Gün Geçir
Ø Gün Boyu Hep Güçlü Kal
Suda dağılan eşsiz formülüyle, kısa bir sürede etkisini gösterecek kadar emilimi yüksek düzeydedir, boğaz ağrılarınız olduğu zamanlarda doğrudan ağız içine sprey yapabilirisiniz.
MatMed ile yüzünüzde tebessüm, hayatınızda neşe hep daim olsun.
Onlarca bitki üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar ve bitkilerin etken maddelerinin sağlığa olan etkilerini konu edinen klinik araştırmalar karşılaştırılmış ve uygun bir yöntemle derlenmiştir. Kadim kültürden gelen bilgilerle günümüz modern çalışma bilgileri birleştirilmiş ve çok değerli sonuçlara ulaşılmıştır. Tespit edilen bilimsel verilerin ışığında; ortak yönlerini tespit ettiğimiz bitkileri ve etken maddelerin sinerjik etki oluşturacak oranları tespit edilmiş yeni ve çok etkili ürünler elde edilmiştir.
MatMed ürününün temelini oluşturan değişik özelliklere sahip 13 bitkiden, modifiye edilmiş ve birleştirilmiş yeni nesil SFE üretim yöntemleriyle elde edilen ekstrakların ve içindeki bioaktif bileşiklerin analizleri, akredite edilmiş uygun araştırma laboratuvarlarında gerçekleştirilmiştir. Bilimsel veriler ışığında etken madde miktarları, kullanım oranları ve taşıyıcı sistemler belirlenerek, etkili ve sağlıklı son ürün elde edilmiştir. Besinler; birbirleriyle uyumlu ve doğru miktarlarda alındığı sürece, vücuttaki emilim ve işlevini arttırarak güçlü bir birliktelik oluştururlar. Yapılan araştırmalar sonucu tespit edilmiş olan 13 bitkinin bünyesindeki biyoaktif bileşenler, uçucu ve sabit yağlar, mineraller, vitaminler ve diğer etken maddelerin karışımı doğru ve uygun miktarlarda seçilerek, sinerjik etkiyle oluşan yüksek performanslı ürün elde edilmiştir.
Sizin için seçmiş olduğumuz Adaçayı, Biberiye, Defne yaprağı, Ekinezya, Fesleğen, Kakule, Karabiber Karanfil, Kekik Lavanta Meyan kökü Zencefil, Zerdeçal adlı 13 bitkiden MatMed adlı ürünümüzü hazırladık.
Geleneksel Olarak 13 Bitkinin Faydaları
Karanfil esansiyel yağı (CEO) geleneksel olarak yanık ve yaraların tedavisinde ve diş bakımında ağrı kesici olarak ve ayrıca diş enfeksiyonları ve diş ağrısı tedavisinde kullanılır(7).
Google akademi de yer alan Immunomodulatory activity of Zingiber officinale Roscoe, Salvia officinalis L. and Syzygium aromaticum L. essential oils: evidence for humor- and cell-mediated responses adlı çalışmada karanfil esansiyel yağı, farelerde toplam beyaz kan hücresi (WBC) sayısını ve gecikmiş tip aşırı duyarlılık (DTH) tepkisini arttırmış. Ayrıca, farelerde doza bağlı bir şekilde hücresel ve hümoral bağışıklık tepkilerini iyileştirmiştir (8).
Lavanta geleneksel olarak anksiyete ve nörolojik sorunlar, yatıştırıcı, antidepresif, enfeksiyonlar, ağrı ve çeşitli sorunlara karşı aromaterapi ve çok yönlü tedavi maksadıyla kullanılmıştır (9).
Google Akademi de yer alan, Rewarding effect of ethanol-induced conditioned place preference in mice: Effect of the monoterpenoid linalool adlı çalışmada Linalool’ün merkezi sinir sistemi üzerinde çeşitli etkiler sergilediği belirtilmiştir(10).
Zerdeçal Hindistan ve Çin'de cilt hastalıkları, enfeksiyon, stres, depresyon gibi hastalıkların tıbbi tedavilerinde yüzyıllardır kullanıldığı bilinmektedir(11).
Zencefil antik çağlardan beri tüm dünyada Çin, Ayurvedik ve Tibb-Unani bitkisel ilaçlarında artrit, romatizma, burkulma, kas ağrıları, boğaz ağrıları, kramplar, kabızlık, hazımsızlık, kusma, hipertansiyon, bunama, ateş ve bulaşıcı hastalıklara karşı kullanılmaktadır(12).
Kekik, mide-bağırsak hastalıkları, bronşit, solunum yolu hastalıkları, grip, hipertansiyon, öksürük, diyabet, yüksek kolesterol, mide rahatsızlıkları, lösemi, grip, karın ağrısı tedavisinde kullanılmıştır(13).
Adaçayı Asya ve Latin Amerika halk tıbbında nöbet, ülser, gut, romatizma, iltihaplanma, baş dönmesi, titreme, felç, ishal ve hiperglisemi gibi çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmıştır(14).
Defne yaprağı geleneksel olarak epigastrik şişkinlik, bozulmuş sindirim, ereksiyon ve gaz gibi gastrointestinal problemlerin bazı semptomlarını tedavi etmek için kullanılır(15).
Meyan kökünün aktif maddesi olan Glycyrrhizin, karaciğer şikayetlerinin tedavisi için bitkisel preparatlarda en yaygın kullanılan ana aktif bileşenlerdendir. Meyan kökü, iltihap önleyici, spazmolitik, müshil, depresyon önleyici, ülser önleyici ve diyabet önleyici olarak kullanılır(16).
Biberiye, anti-inflamatuar, antioksidan, antimikrobiyal, antiproliferatif, antitümör ve koruyucu aktiviteler gibi çeşitli farmakolojik aktivitelerin uygulanmasından sorumlu olan biyoaktif moleküller olan fito bileşiklerden oluşur(17).
Karabiber immünomodülatör, anti-kanserojen, antiastmatik, uyarıcı, hepatoprotektif, anti-inflamatuar antimikrobiyal ve ülser önleyici faaliyetleri olduğu bildirilmiştir. Ayrıca antioksidan ve biyotransformatif etkilere sahiptir(18).
Fesleğen fungistatik ve antimikrobiyal biyolojik olarak aktif bileşenler içerir. Fesleğen klinik olarak felçten korunma, anti-kanserojen, anti-tüberküloz ve hipoglisemik aktiviteler sergilemektedir(19).
Ekinezya özleri, bağışıklık sistemini iyileştirmek, bakteriyel enfeksiyonların neden olduğu solunum semptomlarını tedavi etmek ve yaraları iyileştirmek için geleneksel olarak kullanılmıştır(20).
Kakule antioksidan, antikanser, antidiyabetik, anti-inflamatuar, antifungal, antiviral ve gastroprotektif aktiviteler dâhil terapötik faydalara sahiptir(21).
İlaç değildir, tedavi amacıyla kullanılamaz
Referanslar
1- Enfeksiyondan korunma ve immün sistem
2- https://tr.wikipedia.org/wiki/Bağışıklık_yetmezliği
3- Temel İmmunoloji İmmun Sisteme Giriş
4- https://hastane.etu.edu.tr/bulletin/42-bagisiklik-sistemi-immun-sistem
5- Much More Than a Pleasant Scent: A Review on Essential Oils Supporting the Immune System
6- Immunomodulatory Activities of Selected Essential Oils.
7-Syzygium aromaticum L. (Myrtaceae): Traditional Uses, Bioactive Chemical Constituents, Pharmacological and Toxicological Activities
8- Immunomodulatory activity of Zingiber officinale Roscoe, Salvia officinalis L. and Syzygium aromaticum L. essential oils: evidence for humor- and cell-mediated responses
9- Biological activities of lavender essential oil
10- https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0741832921001385
11- Curcumin, an active component of turmeric (Curcuma longa), and its effects on health
12- Some phytochemical, pharmacological and toxicological properties of ginger (Zingiber officinale Roscoe): a review of recent research
13- Medicinal Uses, Phytochemistry, and Pharmacology of Origanum onites (L.): A Review
14- Pharmacological properties of Salvia officinalis and its components
15- Phytochemical analysis and in vitro antiviral activities of the essential oils of seven Lebanon species
16- Review - Glycyrrhiza glabra L. (Liquorice)
17- Rosmarinus officinalis L. (rosemary) as therapeutic and prophylactic agent
18- Piper nigrum and piperine: an update
19- Ocimum basilicum miRNOME revisited: A cross kingdom approach
20-Echinacea plants as antioxidant and antibacterial agents: From traditional medicine to biotechnological applications
21-Botany, traditional uses, phytochemistry and biological activities of cardamom [Elettaria cardamomum (L.) Maton] - A critical review